Müfredatı Geri Çekin Platformu, Eğitim Sen 6 Nolu Şube’de “Gerici, Bilim Karşıtı Müfredatı Reddediyoruz” başlıklı basın toplantısı düzenledi. ”Çocuklarımızı 11 Haziran’da okula göndermeyeceğiz” denilen açıklamada, “Laikliğe, bilime, demokratik eğitime karşı olan, asla kapsayıcı olmayan, son derece ideolojik olarak hazırlanan, bu müfredatı reddediyoruz” ifadesi kullanıldı.
Basın açıklamasına DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, Halkevleri İstanbul Şube Başkanı Zeynep Çelik, Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, Sol Parti İl Örgütü adına Esen Karaküçük, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan ve TİP yöneticisi katıldı.
Ortak basın açıklamasını grup adına VELİ-DER genel başkanı Ömer Yılmaz okudu. Yılmaz, şunları söyledi:
“Çocuklarımızın bugününü ve geleceğini doğrudan etkileyecek bir adım atılıyor. Üstelik, ben yaptım oldu denilerek, çocuklarımızın gözlerimizin önünde heba edilmesine sessiz kalmamız beklenerek ve en önemlisi çocuklarımızın yarınlarına ipotek konularak öğretim programları sil baştan değiştiriliyor. Cilalı sözlere, gerçeği gizlemeye çalışanlara ve algı yöneticilerine karşı sesimizi yükseltiyoruz. Biliyoruz eğitim sistemleri, siyasal iktidarların ya da devletlerin nasıl vatandaş yetiştirmek istediğini, nasıl bir toplum yaratmayı hedeflediklerini ve nasıl bir dünya arzuladıklarını gösteren en önemli alandır. Bunun en önemli öğesini ise müfredat oluşturmaktadır. Çünkü müfredat ya da öğretim programları, devlet tarafından okulda öğretmenin bir konuyu hangi içerikte, ne tür koşullarda, nasıl ve hangi yöntemlerle anlatacağın, neye dikkat edip neyi öne çıkaracağını belirleyen eğitsel planlardır. İçerdikleri kadar içermedikleri de bu açıdan önemlidir.
‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adıyla hayata geçirilen müfredat programı, tam da bu sebeple mevcut hükümetin siyasal-ideolojik yaklaşımına “biat ve itaat”i merkezine alan bir nesil yetiştirme programıdır. Bu sebeple: Bir ihtiyaç analizi üzerinden gerekçesi toplumla paylaşılmayan, 100 yıl öncesinin hayalini 100 yıl sonrasının hedefi olarak planlayan, öğretmenlerin, akademisyenlerin, program geliştirme uzmanlarının, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin iradesi yerine, göstermelik görüşler üzerinden şekillendirilen…Toplumsal fayda ve çocuğun üstün yararı ilkelerini değil, siyasal çıkarları merkezine alan, ‘Fıtrat, şükür, kanaat, cedel, medevvet, iffet, haram, helal’ gibi ve daha birçok dini söylemlerle bilimsel-özgür düşünceyi, evrensel değerleri ortadan kaldırıp itiraz edebilen değil, rıza gösteren nesiller yetiştirmeyi planlayan. Sorgulayan, eleştiren bireyler yerine ‘erdem-değer-eylem’ yaklaşımı ile ‘kamil insan’ adı altında fıtrat ve şükrü model alan. Eğitimi, 12. Kalkınma Planı’nda yer alan ‘Öğretim programları milli, manevi, ahlaki ve evrensel değerler esas alınarak ve küresel gelişmelere ve ihtiyaçlara uygun olarak güncellenecek.’ Yaklaşımı ile tamamen uyumlu halde, sermaye çevrelerinin isteklerini karşılayacak şekilde emek sömürüsüne rıza üreten bir mekanizmaya dönüştüren.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yerine ‘telkin’i merkezine koyarak cinsiyetçi yaklaşıma sahip olan. Çok kimlikli, çok dilli ve çok kültürlü toplumsal yaşamımızı yok sayıp, tekçi ve asimilasyoncu bir anlayışı esas alan. Kamusal eğitimin yerine piyasacı eğitimi rehber edinen. Ülkenin ve çocukların geleceğini mevcut iktidarın kendi ikbaline kurban eden. Laikliğe, bilime, demokratik eğitime karşı olan. Asla kapsayıcı olmayan, son derece ideolojik olarak hazırlanan, bu müfredatı reddediyoruz. Bizler, çocuklarımızın haklarına, emeklerine ve geleceğine sahip çıkmak, bu müfredat değişikliğinin geri alınması talebimizi daha güçlü ifade etmek için çocuklarımızı 11 Haziran 2024 tarihinde okula göndermeyeceğiz. Bakanlığın önünden ve Kent Meydanlarından ‘Uyarıyoruz. Bilim dışı müfredatı reddediyoruz, geri çekin’ çağrısında bulunacağız. Sesimizi duyan, çocukları için endişelenen ve çocuklara onurlu bir gelecek bırakmak isteyen herkesi çağrımıza destek olmaya davet ediyoruz.”